12 Haziran 2009 Cuma

Din Düşmanlarının Çelişkileri

Şöyle bir dünyanıza bir bakın. İnsanların çoğu bir israf içinde. Kıyametin kopmasına hiç bir sebep olmasa şu insanların dünyayı kirletmesi ve israfı dünyalarını onların başına yıkacak.

Bakın şu zulümlere dünyayı nasıl yaşanmaz hale getirdi. Bakın şu kapitalist zihniyete nasıl serveti birkaç kişiye topluyor ve bakın şu kapitalizme üretim toplumunu nasıl tüketim toplumuna çevirdi. Sermayeyi nasıl işçiye düşman yaptı. Ya efendisin ya köle dusturunu ellerine verip insanlığı girdapa sürdü.
Hem bak nasıl gelecek nesillerin güvencesi ahlaklı çocukları yetiştiren annelerin ihtiyaçlarını artırıp para uğruna onları yuvalarından çıkardılar. Lüks hayat uğruna ahlaklarını terk edip ahlaksız çocukların anneleri oldular. Şefkat kahramanı anneleri nasıl canavara çevirdiler.

Bakın şu kominizme; işçi hakları ve -kendi taptıkları doğa kuralına aykırı olarak- mutlak eşitlik zırvasına insanlığın fıtratını bozdular, adaletsizliğe sebep oldular. Özgürlük, diye onlara gayr-ı meşru zevki ve eğlenceyi sundular. Özgürlüğü anarşi ve sorumsuluk diye gösterdiler. Aile yapısını tar u mar ettiler. İşçi hakkı, diye nasıl sermayeye düşman olup nifak çıkardılar. Kadını eşitlik namına nasıl sahipsiz bırakıp cinsi bir mal haline getirdiler. Fıtri giysisini çıkarıp hayvani bir elbiseyi sundular.

Bakın şu hümanistlere; "insanlık ne çekti ise dinden çekti"iddiası ile semavi dinleri ortadan kaldırıp insanlığa hürriyeti vermek için onların imanlarını söküp atma gayesi ile humanizm adıyla sevgi elbisesi giymiş bir yılanı insanlığa armağan ettiler.Sevgiyi insanlıktan kaldırdılar. Kominizmin anaşist fikirlerinin gönüllü naşiri oldular. İnsanlığı kaosa götürdüler.

Bakın şu ırkçılara; Allah milletleri tanışıp kaynaşmak ve biribirilerinden istifade etmek,biribirilerinin eksiklerini tamamlamak için farklı farklı yaratmışken, onlar nasıl üstün ırk davası ile ırklar arasına nifak sokup iki dünya savaşını insanlığa musallat etti.

Bakın şu her bir ideolojiye suçu nasıl biribirilerine atıyorlar.

Sorarım size; bunların peşinde koşan ve insanlıktan dini kaldırmak istiyenlere; İslamiyetin hangi emirini veya hangi yasağını muzır buluyorsunuz? Kainatın sonunu hazırlayan israfı yasaklamasına mı kızıyorsunuz, yoksa temizliği imanın yarısı görmesine mi? İnsanı insan olmaktan çıkaran, bilinen yüzlerce sağlık zararı olan, aileleri mahf eden, hayatları söndüren, aklı iptal eden içkiyi yasaklamasına mı? Aklı akıl dediğiniz halde, aklı iptal eden içkiyi savunmanızı hangi akıl ile izah ediyorsunuz?
Yoksa aileleri dağıtan, eşlerin boşanmalarına yol açan, boşanan eşlerin çocuklarının sevgisiz büyüyüp topluma muzır bir hale getiren kumarı yasak etmesine mi? Yoksa insanların emeğini heba eden, zevk ve sefası için veya içkisi veya kumarı için –zıkkım olsun- bir tutam esrar için kucağında masum bir bebeye rağmen üç kuruş parasını çalan hırsıza uygulanacak cezaya mı?
Yoksa "sen çalış ben yiyeyim" fikrinden çıkan ve servetleri yutan faize düşman olmasına mı?
Neye kızıyorsunuz, İslam’ın insana hürriyetini vermesine mi, şefkat ve merhamet emrine mi? Adaletine mi? Yoksa kendini ilah gören zalim zorbaların cehennem odunu olduğunu söylemesine mi? Neye kızıyorsunuz; bu dünyada zalimler ,hırsızlar tarafından hakkı çiğnenmiş mazlumların bu dünyada intikamını alamaya gücü yetmeyince ahirtte alma ümitlerine mi? Neye kızıyorsunuz o imanlı mazlumların kafirler gibi başkasının zulmününün hıncını masum adamların işyerlerini taşlamamasına mı?

Aklını ilah yapıp kendini zeki gören Kapitalist, Kominist, Anarşist, Kemalist, Faşistlere sorarım; dışarıya bakın; şu kaos Müslümanlardan mı geliyor, İslam’dan uzak bir hayat yaşayanlardan mı? Yoksa, İslam adına zulm yapan saf veya cahillerden mi? Kafirden mi münafıkatan mı? Şu anarşi ,şu yaşanmaz hale gelen dünya Kur’an’ın merhamet emrini uygulayan, şimdi bir avuç kalmış Müslümanlarından mı?

İyi de İslam’ın bir avuç kalmasına sebep olan Kur’an mı, sizin insanlığa sunduğunuz zehirli fikirler mi? İslam’ın –anlayamadığınız- teferruat kısmına takılıp insanlığın yegane saadetine kaynak olan Kur’an’ın emirlerine düşman olmanız hangi akılladır. Oysa siz bu dünyayı seviyorsunuz, çünkü onu imar etmeye çalışıyorsunuz. Onun yok olmasını istemiyorsunuz. Sanki dünya var oldukça içinde yaşayacaksınız hayal ediyorsunuz. Kutuplarda ki bir beyaz ayı için dahi üzülüyor ve acı çekiyorsunuz. Arjantinde bir çocuk aç kalsa gece uyuyamıyorsunuz.Demek siz dünyaya müptelasınız. Bilin ki Semavi Dinlere düşman oldukça , Semavi dinlerin emirlerini uyguluyan birine düşman olundukça dünyanız mahf olacak başınıza yıkılacak. Zira, israf ancak semavi bir dine tabi olmakla önlenir. İnsanlığa yararlı olan evlat ancak sağlıklı ve mutlu bir aile ile mümkündür. Zulüm İslam'ın adalet kılıncı ile kesilir.
Oysa peşinde koştuğunuz humanizm ve israfa sebep olan kapitalizm ve aileyi bozan kominizm, insanları ayıran ırkçılık dünyanızı mahv ediyor. Onu seviyorsanız çabuk ve hemen o fikirlerden çıkıp Semavi din dairesine girmesiniz bile onların ihyasına önce siz çalışınız. Çünkü, dünyanız yıkıldı, yıkılıyor. Bizim için hava hoş…
Yoksa size ahmak demek zorundayız.

11 Haziran 2009 Perşembe

Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun

Türkler İslam'ın kahraman ordusudur. Değerini ve şerefi İslamiyetin Ordusu olmakla kazanmış... Siz eğer Türk'e başka bir makam verseniz değeri sukut edecektir, düşecektir. İşte Türklük adına ırkçılık edenlerin ne kadar azim bir cinayet içinde olduklarını bir temsil ile izah edelim.

Bir makinanın çarkı ancak o makinaya çark olmakla bir değer kazanır ve o makinanın çarkı olmakla değerini korur. Makinanın sair unsurları dahi öyledir.

Eğer o makinanın bir parçası vazifesini aksatsa veya istifa etse veya diğer parçaların hukununa kibir ile tecavüz etse kovulacaktır ve maddesi kadar bir değere sukut edecektir.

Yada makinanın o çarkı, makina yerinde geçmek istese veyahut bağımsızlığını ilan etse veyahut makinanın en değerli ve üstün parçası olmak dava etse, tüm işleyişi bozacak ve makinenin sahibi tarafından huzurdan kovulacak, belki yerine başka bir çark tedarik edilecektir. Kovulan o çark dahi vazifesiz kalmakla hiçliğe düşecektir, değeri yok olacaktır.

İşte, temsilde yazılan o makina İslamiyettir. O makinanın çarkı Kahraman Türk ordusudur. Makinanın diğer unsurları her biri İslamiyet ile bir ve aynı olmuş Arap, Kürt gibi sair ırklardır. İşte Türkler ve her ırk o İslamiyetin bir parçası olmak ile değer kazanmıştır.

Eğer Kahraman Türk ordusu o İslamiyet içindeki vazifesini aksatsa ve istifa etse veya diğer ırkların hukukuna kibir ile tecavüz etse değeri sukut edecektir.

Evet, ırkçılar İslamiyet makinasının bir çarkı olan Kahrman Türk Ordusunu o makina çarkı olmak vazifesinden almak istiyorlar. Veyahut Türkleri İslamiyet makinasının çarkı iken makine yerinde geçirmek istiyorlar, yani İslam yerinde Türklük dava ediyorlar,Türklük makinası icad etme davasındalar. Hatta bir kısımı ileri gidip fabrikayı ve hatta sahibini dahi kabul etmiyorlar. Yani, İslamiyeti bütün bütün red ediyor, ve Şaman dinine özlem duyuyorlar. Böylece, fabrikanın devamının ve vucudunun kaynağı o emsalsiz makinenin ayakta durmasına ve çalışmasına ve üretmesine sedmeler vuruluyor. Fabrikanın nizamını bozuyorlar. Hem Türkleri o mukaddes vazifesinden istifa ettirip manasız ve tüm ırkların düşmanlıklarına sebep olacak bir vazife kendilerine hayal ederek Türk ırkına azim cinayetler işliyorlar. Bir kaç manasız dosta bedel, hadsiz mübarek dostları terk ediyorlar.

Nasıl ki bir makinanın unsurlarının her bir parçası, o unsurun , çarkın vazifesini yerine getirmekle ile yüce bir değer kazanır, dedik. Aynen öyle her bir Türk, Kürt, Arap İslamiyet makinasının bir unsuru, çarkı, parçası olmakla her bir ferdin hadsiz değer kazanmasına vesile olur. Eğer her bir unsur, yani ırk o makineden istifa edip kendini makina olmak dava etse, yani İslam yerinde kendi ırkını koysa, her bir ferdi ile beraber o unsurun değeri dahi sukut eder. Maddesi kadar değeri olur.


İşte birileri İslamiyet Makinasını terk edip Türklük makinası dava ederek ve sair unsurları dahi İslamiyet makinasınadan istifa ettirmekle Türklük makinasına dahil etmek istese ne kadar büyük bir cinayet olur anlarsın. Zira, insaniyet-i kübra İslamiyettir. İslamiyete dahil olan ırkları insaniyet-i kübradan sukut ettirmek, esfele-i safiline atmaktır. Keza kainatın ruhu olan İslamiyet makinasının sahibi bu azim cinayeti sebebi ile insanların başına kıyamet koparmak ile cezalandıracaktır.

Hem, bir Müslüman ecnebiye benzeyemez. Ecnebi dinini terk etse, kemale ereceği bir başka yola dahil olabiliyor ve bulabilir. Ancak, bir Müslüman kemalatını Muhammed Arabi(a.s.v) ve O’nun(a.s.v) getirdiği din-i İslamiyetten aldığı için, o yoldan çıksa daha başka bir yolda kemale eremez. Zira en yüksek ve en değerli yoldan başka bir yol değerini düşürmektir. Vicdanlar bunu red edecektir.

İşte Varlığını Türk varlığına armağan etmek cümlesinin manasını yazıyı okuyan anlasın.

Kısa kesmek icab etti.